Hipnoz, kişinin konsantrasyonunun arttığı, dikkatinin yoğunlaştırdığı ve telkin alma yeteneğinin arttığı uyku ile uyanıklık arası bir bilinç hali yaşamasıdır. Hipnoz sırasında dirençlerin neredeyse hepsi ortadan kalkar. Böylelikle kişi değişime açık bir döneme girer. Çünkü hipnoz ile öncelikle kişinin zihni rahatlatılır ve gevşetilir. Kişi bu şekilde telkinlere daha açıktır ve telkinlerden daha çok yararlanır. Kişi hipnozdayken bilinç dışı açıktır telkinleri direkt alır ancak kişinin bilinçli dünyası dinlenme halindedir ve verilen telkinlerden haberdardır. Yani kişi normal bir uyku durumunda değildir. Söylenen, etrafta olan biten her şeyi duyar. Hipnozda kişilerin en büyük korkularından biri tamamen bilinçdışına inileceği kontrolü kaybedecekleridir. Ancak hipnozda kontrol kişidedir. İstemediği bir şeyi paylaşmayabilir ya da istemediği telkini almayabilir. Çünkü kişinin farkındalığı hipnoz sırasında da devam ettiği için hipnoterapist kişinin sırlarını kişinin kendisi izin vermediği sürece öğrenemez. Bu yüzden hipnoz uygulamadan önce kişi ile görüşme yapılır ve onun kişiliğine mahremiyetine saygı duyularak hipnoz çalışmaları problemine yönelik uygulanır. Diğer bir korkuda hipnozdan çıkamamaktır. Oysaki 250 yıllık hipnoz geçmişinde hipnozdan uyanamamak gibi bir olay yaşanmamıştır. Kişi istediğinde hipnozu kesebilir. Çünkü hipnoz bir uyku durumu değil trans durumu yani bilincin başka bir boyutu yaşamasıdır. Hipnoz kişinin isteği doğrultusunda hayatında değişiklik yapma amaçlı yada bir soruna yönelik bilinçdışının yönetilmesidir. Kişi kendi isteği ile telkine açık bir hale gelir. Kendi ahlak değerlerine aykırı bir durum yaşandığında kişi transtan çıkabilir.
Hipnozun psikoterapide tedavi amaçlı kullanılması ise hipnoterapidir. Hipnoterapi yapacak kişinin mutlaka bu konuda eğitim almış bir psikolog ya da tıp doktoru olmasına dikkat edilmelidir. Çünkü hipnozun terapi de kullanımını sadece uzman kişilerin yapması gerekmektedir. Hipnoterapi danışmanlık süresince kullanılan bir takviye yöntemdir. Hipnoz kurumumuzda tek başına uygulanmamaktadır. Öncelikle danışandan sorunu ile ilgili ayrıntılı bir bilgi alınır daha sonra uygun görüldüğünde hipnoterapiden yararlanılır. Amaç hipnoterapi ile danışanın şikayetçi olduğu sorundan çok daha hızlı kurtulabilmesini sağlamaktır.
Hipnoterapinin kullanıldığı bazı alanlar:
- Alkol –Madde- Bağımlılığı
- Sigara Bağımlılığı
- Depresyon
- Performans Anksiyetesi (Yoğun Başarı Kaygısı)
- Kaygı Bozukluğu
- Panik Bozukluk
- Sosyal Fobi
- Obsesif Kompulsif Bozukluk(Takıntılar)
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu
- Çoğul Kişilik Bozukluğu
- Anoreksia Nervoza
- Bulumia Nervoza
- Obesitede, Zayıflama
- Psikolojik Hafıza Kayıpları
- Tıbbı Nedene Bağlı Olmayan Ağrı Bozuklukları
- Cinsel İşlev Bozuklukları (Vajinismus,erken boşalma,iktidarsızlık vs..)
- Uyku Bozuklukları
- Öfke Patlamaları
- Alt ıslatma (Enürezis )-Dışkı yapma ( enkoprezis )
- Korku ve fobiler (Uçak korkusu,Asansör fobisi,Hayvan fobisi,Okul korkusu)
- Kekemelik
- Davranış Bozuklukları (Parmak emme, tırnak yeme, tik,saldırganlık vs.)
- Sınav stresi
- Motivasyon
- Öz güven
- İstenmeyen Duyguların Değişimi